25 Mayıs 2011 Çarşamba

Hurşit Seçkin Vahşı Batı'dan bildiriyor - 2

Süperlatifler

Buraya alıştım aslında. Yine de ara sıra yabancılık çektiğim meseleler oluyor. Mesela karşı cinsle yakın ilişkiler.

Aslında kadınlar çok pozitif. Her şeye pek bir bayılıyorlar. Hep bir heyecan, bir sevinç, bir neşe. Onun için onlara ‘karşı cins’ demeye dilim varmıyor. Böyle deyince daha başından arıza çıkacakmış gibi duruyor sanki. Gizemli bir yumuşaklık çağrıştırdığı için ‘cins-i latif’ tabiri de uygun düşmez. Gayet gürültücü ve açıksözlüler çünkü. En mutlu, en müthiş, en harika hissedenler onlar olduğuna göre, bu hanımlara 'süperlatif' demek daha doğru olur bence.

Geçenlerde biriyle oturuyoruz. ‘Nasılsınız?’ dedim. ‘Mükemmel’ dedi. Oysa yakından bakınca pek de öyle görünmüyordu. Boyası dökülmüş bar sandalyelerini işaret ederek ‘Burayı seviyor musunuz?’ dedim. ‘Ah, harika!’ diye cevap verdi. Bu parça tesirli sıfatlara bir son vermek gerekiyordu. Ciddi bir ifade takınarak bilimsel düşünceye inandığımı ve fizik gibi müspet ilimlerle yakından ilgilendiğimi söyledim ona. Bunun üzerine ellerini çırparak şöyle dedi:
“I luuuuuuuv energy!”

Yeniliklere açık olmadığımdan değil ama.... Bilemiyorum, bir sene buralarda hayat nasıl geçer.

Çaresizce sizin,

Hurşit Seçkin

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder